20 Nisan 2014 Pazar

Yaşayan Fosillerden Örnekler





450 milyon yıllık atnalı yengeci fosili. Fosilin günümüzde yaşayan atnalı yengeçlerinden hiçbir farkı yoktur. Günümüzden yaklaşık yarım milyar yıl önce de aynı özelliklere ve aynı kompleks donanımlara sahiptir. Bu gerçek, Darwinistlere göre canlıların evrim geçirmeleri gereken bir dönemde evrimin hiçbir şekilde yaşanmadığını açıkça gösterir.

Atnalı Yengeci

İlk fosil kayıtları 425 milyon yıl öncesine dayanan atnalı yengeci, günümüz sahillerinde aynı şekli ile varlığını sürdüren önemli bir yaşayan fosil örneğidir. Kumsalda rahat yürümesini sağlayan ve bir dümen gibi hareket eden kuyruğu, son derece kompleks birleşik yapıdaki iki gözü ve tüm diğer özel yapıları ile günümüzden 425 milyon yıl önce, bugünkü şekliyle varlığını sürdürmüştür.

Hamam Böceği


300 milyon yllk hamam böceği fosili, günümüzde yaşayan hamam böcekleriyle tamamen aynı özelliklere sahiptir. 300 milyon yıllık bu yaşayan fosil, Darwin'in evrim teorisini kesin olarak reddetmektedir.
Hamam böceği, bugüne kadar yaşamış olan en eski kanatlı böcektir. Fosil formu bundan tam 350 milyon yıl önce Karbonifer Dönemi'nde ortaya çıkmıştır.25 Bu canlı, en küçük bir harekete, hatta bir hava akımına karşı bile oldukça hassas olan çeşitli uzantılarıyla, mükemmel kanatlarıyla, nükleer radyasyona bile karşı koyabilecek dayanıklı yapısıyla, 350 milyon yıl önceki halinden farksızdır.26

Okapi

Evrim teorisinin en büyük sahte delillerinden birini çürüten, hatta evrim adına yapılmış önemli bir sahtekarlığı ortaya çıkaran yaşayan fosillerden biri de sayfanın altında resmi görülen Okapi'dir.
Bu canlının bulunan fosilleri Miocene devrine aitti. 1901 yılında ilk defa canlı olarak ele geçirilene kadar, Okapi'nin soyunun tükenmiş olduğu sanılıyordu. Ve bu nedenle de evrimciler tarafından alınıp tamamen sahte bir iddia olan atın evrimi senaryosuna bir ara geçiş canlısı olarak dahil edildi. Ancak Okapi'nin canlı örneğinin ele geçirilmesiyle, atın evrimi senaryosu da ortadan kalkmış oluyordu.
Memelilerin hayali kökeni konusunda "atın evrimi", uzun bir süre boyunca evrimcilerin baş tacı ettikleri bir konuydu. Çeşitli boy sırasına göre canlılar arka arkaya dizilmiş ve aralarındaki anatomik farklılıklar hiç dikkate bile alınmadan bunların atın evrimsel aşamaları olduğu öne sürülmüştü. Yıllar boyunca doğal tarih müzelerinde sergilenen bu seri, evrime bir delilmiş gibi ders kitaplarında bile anlatıldı. Ancak bugün pek çok evrimci, atın evrimi senaryosunun geçersizliğini açıkça kabul etmekte ve bunun tümüyle göz boyamaya dayanan bir sahtekarlık örneği olduğunu itiraf etmektedir.
Kasım 1980'de Chicago Doğa Tarihi Müzesi'nde 150 evrimcinin katıldığı, dört gün süren ve kademeli evrim teorisinin sorunlarının ele alındığı bir toplantıda söz alan evrimci Boyce Rensberger, atın evrimi senaryosunun, fosil kayıtlarında hiçbir dayanağı olmadığını ve atın kademeli evrimleşmesi gibi bir sürecin hiç yaşanmadığını şöyle anlatmıştır:
Yaklaşık 50 milyon yıl önce yaşamış dört tırnaklı, tilki büyüklüğündeki canlılardan, bugünün daha büyük tek tırnaklı atına, bir dizi kademeli değişim olduğunu öne süren, ünlü atın evrimi örneğinin geçersiz olduğu, uzun zamandır bilinmektedir. Kademeli değişim yerine, her türün fosilleri bütünüyle farklı olarak ortaya çıkmakta, değişmeden kalmakta, sonra da soyu tükenmektedir. Ara formlar bilinmemektedir.27
Rensberger'in bulguları doğrudur, atın evrimi adı verilen bir sürecin yaşandığına dair hiçbir kanıt yoktur. At serisi iddiası, tamamen spekülatiftir, gerçeklere dayanmamaktadır ve bu canlıların aralarında anatomik ve fiziksel oldukça büyük farklar bulunmaktadır. Ancak Rensberger'in ihmal ettiği nokta, söz konusu canlıların tümünün soylarının tükenmiş olmadığıdır. 1901 yılında canlı örneği ile karşılaşılan Okapi, evrimcilerin ara geçiş formu olarak sergiledikleri bir canlının günümüzde halen yaşamakta olduğunu göstermiştir. At ile hiçbir ilgisi olmayan, daha çok zebraya benzeyen bu canlı, Miosen Dönemi'nde de (23 - 5.3 milyon yıl önce), şu anda sahip olduğu kompleks özelliklerle yaşamıştır.
Bir yaşayan fosil olan Okapi, evrimin en büyük iddialarından bir tanesini bir kez daha çürütmüştür. Her yönden tutarsızlıklarla dolu olan atın evrimi senaryosu, tamamen ortadan kalkmış, evrimin bir başka utancı olarak rafa kaldırılmıştır. Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nden Dr. Niles Eldredge, hala müzenin alt katında duran bu şema hakkında şunları söyler:
Hayatın doğası hakkında her biri birbirinden hayali bir sürü kötü hikaye vardır. Bunun en ünlü örneğiyse, belki 50 yıl önce hazırlanmış olan ve hala alt katta duran atın evrimi sergisidir. Atın evrimi, birbirini izleyen yüzlerce bilimsel kaynak tarafından büyük bir gerçek gibi sunulmuştur. Ancak şimdi, bu tip iddiaları ortaya atan kişilerin yaptıkları tahminlerin, yalnızca spekülasyon olduklarını düşünüyorum.28

Diğer Yaşayan Fosiller


Üstte, 146-65 milyon yıllık Nautilus fosili ve altında günümüzde yaşayan Nautiluslar.
Gazetelerde sık sık, "20 milyon yıllık örümcek fosili bulundu", "35 milyon yıllık kertenkele fosili bulundu" gibi haberler dikkatinizi çekmiştir. Bu haberlerin her biri aslında evrim süreci gibi bir senaryonun hiçbir şekilde gerçekleşmediğinin açık birer delilidir. Yaşayan fosillere verilebilecek çok fazla örnek vardır. Üstelik bu örnekler, yüzlerce milyon yıl geriye kadar gitmektedir.
Timsah, 200 milyon yıl önce yaşamış olan bir canlıdır ve fosil kayıtları bunu doğrular.29 Ama günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Ginko ağaçları, 125 milyon yıl önce de yaşamışlardır, günümüzde de canlı örnekleri bulunmuştur. Neopilina yumuşakçaları 500 milyon yıl, tuatara kertenkelesi 200 milyon yıl, hatta arkeabakteriler 3.5 milyar yıl önce yaşamış varlıklardır.30 Ve aynı mükemmel sistemleri ve kompleks yapılarıyla günümüzde de yaşamlarını sürdürmektedirler. Nautilus'lar bir grup yumuşakçadır ve 300 milyon yıl önceki denizlerde yaşamaktadırlar.31 Bu canlılar, günümüz denizlerinde de aynı şekilde varlıklarını sürdürmekte, aynı şekilde beslenip, aynı şekilde çoğalmaktadırlar.
Avustralya ve Afrika akciğerli balığı da 400 milyon yıl öncesinde varlığını sürdüren ve şu anda da yaşamakta olan bir yaşayan fosil örneğidir. Charles Darwin, bu balıkların günümüzdeki varlıkları hakkında şaşkınlığa düşmüş, Türlerin Kökeni kitabında söz konusu türleri bu nedenle "anormal formlar" olarak nitelendirmiş ve bunların "neredeyse yaşayan fosil olarak adlandırılabileceklerini" belirtmiştir.32

125 milyon yıl önce yaşayan Ginko ağacı yaprağı fosili ve günümüzdeki hali.
Değişmeden günümüzde varlıklarını milyonlarca yıl önceki halleriyle aynen devam ettiren canlılar bunlarla sınırlı değildir. Mersinbalığı, zargana, ıstakoz, kerevit ve Devonian dönemine ait köpek balıkları, yaşayan fosillere birer örnektirler. Uskumru, tatlı su levreği, ringa balığı, denizanası, süngerler, kurbağalar, arılar, karıncalar, kelebekler ve termitler, yine değişmeden kalan bu canlılara örnektirler. 230 milyon yıllık yusufçuk, 100 milyon yıl öncesine ait asker karıncalar, 150 milyon yıllık semender günümüzde de yaşamaktadır. Bu durum örümcek gibi araknidler ve kırkayak gibi miriapodlarda da aynıdır.33 34
Son olarak kendi kanı ile birlikte bir amber içinde bulunan ve 20 milyon yıllık olduğu tespit edilen örümcek fosili de 2000'li yılların en önemli keşiflerindendir. Manchester Üniversitesi'nden yapılan açıklamada 4 cm uzunluğunda ve 2 cm eninde olan canlının 20 milyon yıl önceki halinin, günümüz örümceklerinden hiçbir fark göstermeden reçine içinde saklanmış olduğu bildirilmiştir. Örümceğin kendi kalıntısı ile birlikte kan örneğinin de, bu canlının DNA yapısının tespit edilmesini sağlaması umulmaktadır.35 Ancak şu bir gerçektir ki, söz konusu örümcek fosili, bulunan tek örnek değildir. Yapılan kazılarla ortaya çıkarılmış ve yüz milyonlarca yıl öncesine ait örümcek fosilleri mevcuttur ve bunlar dünyanın çeşitli ülkelerinde müzelerde sergilenmektedir. Bilinen en eski ve en eksiksiz su örümceği fosili, günümüzden 425 milyon yıl öncesine aittir ve bu canlıların milyonlarca yıldan beri değişmeden kaldıklarının önemli bir delilidir.36 Yeryüzü, örümcek gibi milyonlarca yıl öncesinden kalan, günümüz canlılarının ve soyu tükenmiş diğerlerinin sayısız fosil örneğini barındırmaktadır. Bu kitapla gözler önüne serilen fosiller, çeşitli müzelerde saklanan milyonlarca örnekten sadece birkaçıdır.


Devonian Dönemi'ne ait (408-360 milyon yıl önce)Avustralya akciğerli balığı. Evrimciler, akciğerli balıkların, amfibiyenlerin atası olduğunu iddia ederler. Ancak bu balıkların akciğer yapısının kara canlılarının akciğerleri ile hiçbir benzerliği bulunmamaktadır.

DİPNOTLAR


25. http://school.discovery.com/lessonplans/programs/livingfossils/
26. http://www.insectia.com/beta/e/iv_c202015.html
27. Boyce Rensberger, Houston Chronicle, 5 Kasım 1980, Bölüm 4, s. 15
28. Colin Patterson, Harper's, Şubat 1984, s. 60
29. http://school.discovery.com/lessonplans/programs/livingfossils/
30. http://www.answersingenesis.org/creation/v22/i2/living_fossil.asp
31. http://www.newscientist.com/article.ns?id=mg16422094.900
32. http://www.straight-talk.net/evolution/living.htm
33. http://www.straight-talk.net/evolution/living.htm
34. http://www.nwcreation.net/fossilsliving.html
35. http://news.bbc.co.uk/1/hi/england/manchester/4296398.stm
36. http://www.nature.com/nature/journal/v431/n7011/full/nature02928.html - Nature 431, 978-980 (21 October 2004)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder